DÖRDÜNCÜ DAİRE: NEFS-İ MUTMAİNNE

(salikin son halidir)

Fecr Suresi 27’nci ayetinde: Ey emin ve mutmain olan nefs!

Fecr Suresi 30’uncu ayetinde: Gir Cennetime.

Mutmaînne Nefs; içi rahat, şüpheleri kalmamış, hakikatı anlayarak tatmine ulaşmış nefs demektir. Yüce Yaratıcı’sından aldığı ilhamlar neticesi ilâhî ışıkla aydınlanmış; Emmâre Nefs’in sıfatları olan şirk, zulüm, küfür, yalancılık, şehvetperestlik, nefs arzusunu tanrı edinme, alaycılık, kibir, cimrilik, hasedkıskançlık, ihanet, öfke gibi kötü sıfatları tamamiyle terk etmiş, imanı yücelmiş ve takva ahlâkı olan ilâhî özelliklere bürünmüştür. Fetih Suresi 4’üncü ayetinde: ” Allah, imanlarına iman katsınlar diye, mü’minlerin gönüllerine huzur ve mutluluk indirdi. ” Mertebesi yükselerek imanı yücelen kul da, telaş ve endişenin yerini huzur ve güven duygusu alır. Rad Suresi 28’inci ayetinde: ” Gönüller ancak Allah’ı anmakla huzur bulur. ” Mutmaînne Nefs sahipleri, cennetle ödüllendirilmiş mutlu kullardır. Hakikate ulaşmış olan bu mertebe de ayaklar kaymaz, ancak daha üst basamaklara çıkabilir.

İslâm Dünyasına mükemmel bir tefsir kazandıran merhum Elmalı’lı Hamdi YAZIR’ın Mutmaînne Nefs ile ilgili görüşleri de şöyledir: ” Nefsi Mutmaînne, esasen istikrarsız ve muhtaç olan sebepler, müsebbipler silsilesinden geçip bizzat müessir olan Allah Celle Celaluhü hazretlerine yükselerek onu tanımak gayesinde karar kılan, vücudunda ve işlerinde O’ndan başkasına eğilmeyen. Allah Celle Celaluhü hazretlerine sadece O’nun için ibadet eden nefis demektir. Bunun manası da Nefsi Emmârenin aldatıcı arzularından Nefsi Levvâmenin kınayışlarından, masiva’ya (Allah’tan gayri) esaret bağlarından kurtulup hakiki hürriyeti kazanmak kararıdır. “

Mutmainne Nefs’ine erişenlerin sıfatları nedir? Hangi özellikler bu zatları yüceltmiştir? Tasavvuf ehlinin kabul ettiği sıfatlar genellikle şunlardır: Amel ve ihlâs (amellerde ihlâs üzere bulunma), tevekkül, cömertlik, riyazat (nefsi zora koşma), ibadet, şükür, rıza (razı olma)dır. Ancak Kur’ânı Kerim; cennete en layık ve Cenabı Allah Celle Celaluhü hazretlerinin en sevgili kulunu, takva sahipleri olarak belirlemiştir. Âli İmran Suresi 133’üncü ayetinde: ” Rabbinizden bir bağışlamaya ve genişliği göklerle yer kadar olan cennete doğru yarışır gibi koşuşun. O takva sahipleri için hazırlanmıştır. ” Yunus Suresi 62-63’üncü ayetlerinde: ” Biliniz ki, Allah’ın velilerine korku yoktur, onlar üzülmeyecekler de. Onlar iman edipte takvaya ermiş olanlardır. ” Şu halde takva özelliklerine, takva sıfatlarına sahip olanlar; nefislerini arındırmış, iyi ahlâk sahibi olmuş ve Cenâbı Allah Celle Celaluhü hazretlerinin de sevgisine erişmişlerdir. Yücelmenin birinci şartı olan iman ve iman da kemale erişmek ancak sevgi ile ve sevgiden de ileri aşkla olmaktadır. Bakara Suresi 165’inci ayetinde: ” İman edenlerin Allah’a sevgileri çok şiddetlidir. ” Yücelmenin ikinci şartı olan takva için ise Kur’ân, takvanın özellikleri ile ilgili olarak yaklaşık on temel ibadet emri vermiştir: Muhsin olma, sabır-tevekkül, ilim, af edici ve af dileyici olma, ahde vefa, adalet-dürüstlük ile infak, namaz, zekât ve oruç ibadetlerinde devemlı olmak, bu görevleri içtenlik ve samimiyetle yerine getirmektir. O halde Mutmainne Nefsin sıfatları da anayasamız olan Kur’ânın açıkladığı özelliklerdir. Mutmaînne Nefs sakinleri takva yaşamına geçmiş mutlu benliklerdir.

İşte bu ilâhî sıfatları üzerinde toplayan kutlu ve mutlu zatlar, Mutmaînne Nefs sahibidir ve cennet de onlar için hazırlanmıştır.

Mutmaînne’nin üst kemal mertebeleri olan Râziyye ve Merdiyye’de aynı özelliklere sahip ancak daha derine inmiş ve daha yücelmiş evliyaullah (veliler) olmuş nefslerdir. 4

NEFS-İ MUTMAİNNENİN RÜYALARI

Dördüncü makam olan nefs-i mutmainnedeki salikin nefs-i natıkası kalb nuru ile yani ruhun nuriyle nurlanıp kötü sıfatları terk ve ahlak-ı hamide ile sıfatlanmış olur. Bunun özetle manevi sıfatları: amel, tevekkül, açlık, riyazat, ibadete ve fikirden ibarettir.

Eğer salik bu altı sıfatı ve emsalini tasfiye ederse Nefs-i Radiyye olan beşinci makama terakki eyler ve Hak ism-i şerifine devamla yükselmeğe kabil olur. Salikin rüyadaki manevi sıfatları şunlardır: Kur’an-ı Kerimi rüyada görse veya okusa tasfiye-i kalbe ve matluba muvaffakiyetle kavuşmağa delalet eder. Lakin hangi sure-i şerifi gördü ise veyahut okuduysa ona göre tabir olunur. Eğer rüyada nebiler ve resuller görse İslam dininde kuvvet bulduğuna ve onlara uyduğuna delalet eder. Eğer evliya görse korktuğundan emin olup umduğuna nail olmasına ve şeyhler görse nefsinin irşadına ve padişah görse vücut iklimine tasarruf eylediğine ve doktorlar görse nefsin isyan hastalıklarını amel-i Salih ilacıyla tedavi ettiğine ve vezirler ve vekiller ve ileri mevkide olanlar görse akılda kemal bulduğuna ve maksuduna yaklaştığına ve müftü görse, nefsin hayra döndüğüne, kadılar veya hâkimler görse kalbine ve uzuvlarına Allah Celle Celaluhü hazretlerinin hükmünü nüfuz eylediğine delalet eder. İmamları, hatipleri ve alimleri ve şehitleri ve Salihleri ve ziyaret yerlerini görse uzuvlarını emr-i ilahiye ittiba ettirdiğine, Mekke-i Mükerreme ve Medine-i Münevverre ve Kudusü şerif ve camiler, mescitler, medreseler, tekkeler, mektepler, salihlere mahsus ibadethaneler, türbeler, kütüphaneler, dershaneler, ziyaret mahalleri ve bunların emsali ne kadar mübarek yer görse kalbinin temiz olduğuna delalet eder. Sancak, bayrak, ok, yay, kılıç, kama, bıçak, top, tüfek görse şeytani vesvesenin zayıfladığına ve salikin şeytani vesveselere galip olduğuna delalet eder. Tespih görse matlubuna vusule, dini kitaplar görse amelde kemale ve sair mübarek şeyler görse onlar da gerek akval ve af’alden ve gerekse evsaf ve eşyadan olsun cümlesi mertebelerine göre nefs-i mutmainnenin ne derecelerde tasfiye olunduğuna işarettir. Eğer hattatlık görse amelini çoğaltmağa çalıştığına, nefs-i mutmainnenin safvette galebe ettiğine, mevsiminin gayri zamanda yeşil meyve kopardığını görse ahlaksızlığını terk edip ih1sa meylettiğine, mevsiminde kımil olmayan ye- şii meyve kopardığını görse amelinde ihlâssızlık olduğuna işarettir. Hulasa-i kelam salik her ne görse nefs-i Mutmainne dereceleri ona göre Tahir ederek tasfiye-i tam ile nefs i radiyeye terakki etmek için sa’y ve ğayret eylemelidir. «Ey Mutmainnenin manevi sıfatı olduğundan bulunduğu hal ve mutmain olan nefis, rabbine razı ve marzi olarak dön, kullarıma katıl ve cennetime gir.» Fecr Suresi 27-30 ayet-i kerimelerinin makam-i manevilerine mazhar ola.5