Evliyanın büyüklerinden olan Ebu’l-Ferrâh Mehmed Tarsûsî Rahmetullahi aleyh Hazretlerinin künyesi “Ebu’l-Ferac Yûsuf et-Tarsûsî”dir. Ebu’l-Ferrâh Hazretlerinin doğum tarihi ve doğum yeri kaynaklarda bildirilmemektedir. Hicrî 3 Şaban 447 tarihinde Bağdat’ta vefat etmiştir.
Ebu’l-Ferac Yûsuf et-Tarsûsî Rahmetullahi aleyh Hazretleri zamanın büyük âlimlerinden ilim tahsil etti. İyiliksever, güzel huylu ve güzel görünüşlü bir zat idi. Zamanının bir tanesi idi. Karşılaştığı kimselere çok mütevazı davranırdı. Arkadaşlarından veya dervişlerinden birinde uygun olmayan bir davranış görse, onu tatlı bir şekilde ikaz eder ve bu işi yapmasına mani olurdu.
EBU’L-FERAC YÛSUF ET-TARSÛSÎ RAHMETULLAHİ ALEYH HAZRETLERİNİN TARİKATI TELKİN ALMASI
Ebu’l-Ferac Yûsuf et-Tarsûsî Rahmetullahi aleyh Hazretleri, tarikat ilmini Abdulvâhid bin Abdülazîz et-Temîmî’den ve Şeyh İzzeddîn Ahmed Fârusî’den aldı. Ebu’l-Ferac Yûsuf et-Tarsûsî Rahmetullahi aleyh Hazretlerinin ilminden zahiren ve manen birçok kimseler istifade etti ve nice yolda kalmışlara mana yolunda ışık tuttu. Manevî yolda nice susuzları suya kandırdı. Birçok kerametleri görülmüştür.
EBU’L-FERAC YÛSUF ET-TARSÛSÎ RAHMETULLAHİ ALEYH HAZRETLERİNİN VEFATI
Ebu’l-Ferac Yûsuf et-Tarsûsî Rahmetullahi aleyh hazretleri dalalette kalmış insanları yaklaşık elli beş sene hakka davet edip hizmet etti. Nice dalalette kalanlara önderlik yaptı. Nihayet şu köhne dünyadaki imtihanını en güzel şekilde verip gayeyi de yerine getirmenin Bahtiyarlığı ile fani âleme veda ederek Bağdat’ta vefat etti. Büyük bir kalabalık yarenleriyle bugünkü kabristanına defnedildi. Yüce Allah Celle Celaluhü hazretleri bizi şefaatlerinden, al-i himmet nazar ve muhabbetlerinden ayırıp mahrum etmesin. (AMÎN)
EBU’L-FERAC YÛSUF ET-TARSÛSÎ RAHMETULLAHİ ALEYH HAZRETLERİNİN BAZI MENKIBELERİ
Ebu’l-Ferac Yûsuf et-Tarsûsî Rahmetullahi aleyh Hazretleri, insanlara daima doğru yolu gösteren, dinin emir ve yasaklarını anlatan büyük bir âlim idi. Kelime-i Tevhîd ve Kelime-i Şahâdet ile, tebessüm ederek vefat etti.
Buyurdu ki: “Ey Kardeşim! Himmetini kendini yakmak için harcamaktan, hevâ ve hevesinin dalgaları arasında kalarak kendini boğmaktan çok sakın. Nefsine karşı Allah Teâla Hazretleri’nden kork. Nefsine karşı hazırlıklı ol. Daima nefsinin yenilmesi için çalış. Böyle yaparsan sonunda zelil olmaktan, hesap verme korkusundan, dostlarla alâkayı kesmekten kurtulur, seçilmişlerden olursun. Nefsi, kişinin kimliğidir. Tevazu ettiği zaman yükselir, kendini büyük gördüğü zaman alçalır.”
……………………………………
Yine buyurdu ki: “İlmin ve yakînin zirvesine ancak tevazu ile erişilir. Nefsine muhalefet hususunda çok sağlam ol. Günaha asla meyletme. Günahın sonu ateştir. Geceni Allah Teâla’ya ibadet etmek ve itaatle geçir. Gafil kimseler geceyi uyku ile geçirir. Cahil ve gafil, oyun ve eğlence ile oyalanır. Hâlbuki ehlullah uyanıktır. Bir işi yapmak istediğin zaman, o işte insaflı ve adaletli ol ki, hakkı olmayan birine o işi teslim etmeyesin.
Allah Teâla’yı çok zikret. Kendini haksızlık yapmaktan uzak tut. Çünkü bulunduğun makam, hak üzere bulunulacak, hak üzere yürünülecek bir makamdır. Kızdığın zaman affa sarıl, çünkü affetmek suretiyle yapacağın hata, ceza vermek suretiyle yapacağın hatadan daha iyidir. İşlerinde dindar, hikmet ehli olan ve din gayreti bulunan kimseleri seç. Onlar arasından da olgun görüşlü, konuşmayı iyi bilen, delili sağlam olanlarını seç. Allah Teâla’yı ve Resulü’nü en iyi bilen kimseleri seç. Vefat edip Rabbine kavuştuğun zaman, akıbetinin iyi olmasına vesile olacak işleri yap.”1
……………………………………
1-İslâm Ansiklopedisi, c. 2, s.162.
www.gavsulazam.de internet sitesinden de yararlanılmıştır